24 Aralık 2013 Salı

bu bir günaydın değil




  saat 7 de uyanıp alarmı kapatıp arkadaşını uyandıran daha sonra da tekrar uyuyan bir insanım…
yaklaşık yarım saat önce parmak uçlarımın yanmasıyla uyandım. yatağımda dönüp kalorifer peteğine ayaklarımı dayayıp yatmaya devam etmişim :/ tam bu zamanlarda yatağımın çift kişilik olmasını çok ayrı bir seviyorum.
rahatıma düşkünüm sanki biraz.
on gün kaldı tezimi teslim etmeme ve beyoğlunun en güzel abisi ni bitirmeme de 25-30 sayfa. ahmet ümit yine yazmış.
dün gece yazdığım mesajın hala görülmesi ve cevap verilmesi stresini taşıyorum. sanırım en çok bu zamanlarda da kendimi aptal gibi hissediyorum.
sabah olduğu kesin, uyandığımız kesin ama günaydın mı onu bilemem.

23 Aralık 2013 Pazartesi

biri aşk yok olmaktır mı dedi?

tez teslim zamanım baya yaklaştı bloguma bir türlü dalıp hayatımı anlatamıyorum. ama şu an o kadar değişik istisnai bir durum var ki bunu kesinlikle anlatmalıyım.
tam iki gündür aralıksız sürekli şu şarkıyı dinliyorum :

sevgili yıldız tilbe gençlik zamanlarının ve o zamanların şarkılarına hayrandım, hala da hayranım ama ben bu şarkıyı nasıl dinlememişim hiç anlamıyorum :(
şarkının sözlerine ayrı hasta oldum kadının sesine zaten hayranım :(
mabel matizde söylemiş sanırım herkes aaa evet mabelin şarkısı diyor ama yok bu şarkı yıldız tilbenin ve kesinlikle mabel şarkıyı bu kadın kadar duygusunu vererek söyleyememiş ve bencede kimse de söyleyemez :)
çok ciddiyim abartı yok iki gündür dinliyorum sanırım bi iki gün daha dinlerim bence :)
biri aşk yok olmaktır mı dedi?

20 Aralık 2013 Cuma

Yılbaşı Hediyelerinizi Almadan Önce Bu Önerilere Kulak Verin

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!


Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?

Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!.

Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.

Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/


Bir boomads advertorial içeriğidir.

19 Aralık 2013 Perşembe

insanların güvenini kaybetmektense demiş zamanında bir adam.


paranın henüz hayatımızda bu kadar önemli olmadığı zamanlardı sanırım söylediği zamanlar. hani herkes arkadaş hani oyunlar sürerken ki zamanlar sanırım :/ yani bizlere çok uzak olan zamanlar.
şu an her şeyin değeri var ve etiketi üzerine yapışmış soluk ve hatta bazen yanlış yazılmış.
insana bile değer biçilen şu günlerde ülkenin geldiği durum sadece mizah üzerinden canımı sıkıyor. dalga geçmeyin lan hepsi doğru demek istiyorum ama zaten dalga geçenler bunun farkındalar ki.
neyse konumuz ülke değildi.
konu...
konu benim sanırım yine.
insanlara güvenemiyorum ve kaybediyorum. insanlara güvenince de kaybediyorum. bu aralar cidden kayıplara karışıyorum.
insanoğlu sevilecek zamanı çoktan geçti bence itiraf edelim artık sadece birbirimize tahammül etmeye çalışıyoruz.
mutlu olmaktan vazgeçtim mutsuzluğumun geçmesinden vazgeçtim. hissizleşmek istiyorum sadece.
yanlış anlaşılmasın sadece aşk acısı çekmiyorum benim derdim bencil olamamak :/

4 Aralık 2013 Çarşamba

Benim Gibi Hala Kasımda Kalanlar Var mı?

başlığı yazdıktan sonra kafamı çevirip telefon ekranına baktım hissizce :/ bu aralar his kelimesi en çok kullandığım kelime oldu sanırım. saat 10:10 ve 4 aralık çarşamba. bugün tez görüşmem var.
kafam hala kasım ayında kalmış gibi hissediyorum tamam bu sefer bu yazımı yaşadığım büyük ayrılığa bağlamak istemiyorum ama cidden vakit geçtikçe ne kadar değersizmişim kelimeleriyle kendime ciddi mana da eziyet ediyorum. ama sanırım bağlayacağım :/

aşk bana artık cidden yalan eşek değilsem bu saatten sonra umarım kariyerime yönelirim. sonuçta yıllarımızı verdik de ne oldu ne geçti elimize diye serzenişte bulunmayı da kendime bir borç bilirim hani :/
benim gibi kasım ayında kalanlara ( ki kasım burada metafor hani anladınız değil mi? geçmişte yaşayanlara bir türlü melankolisini atmamışlara sesleniyorum ben diye açıklama yaparak yazıyı iyice okunmaz bir hale soktuğumun farkındayım...)

  • kendinize inanın. çünkü bir sabah uyandığınızda elinizde sadece o olacak. 
  • karakterinizi sağlam temellere oturtun. yani pislik bir şerefsiz de olsanız hakkını verin ve herkesin tanıdığı en pislik şerefsiz insan olun (bu şakaydı :D )
  • kötü anınızda yanınızda olan dostlarınıza iyi bakın çünkü onlar da olmazsa insan cidden bitiyor.
  • sağlığınıza dikkat edin. hiç bir doktor kalbi kırık bir hastayla uğraşmak istemez.
  • ben şahsen uykumu kaybettim. uyku düzenin REM1 ler 2ler 3ler 4ler şeklinde değil de, REM1 den hoop zıpla REM4 falan şeklinde yarım saatlik zaman dilimlerine indi. ki bu bünye uyku hapı sakinleştirici hatta anti depresan kullanıyor yani bunların hepsini çorba yapıp almıyor ama gece uyku hapını gündüz iki anti depresanını kesin atıyor ve buna rağmen uyuyamıyor yani son madde de bu kadar açıklama için geliyor....
  • ÇOK FAZLA DÜŞÜNMEYİN. çünkü içinden çıkılması zor şeylerden çıkmasanız da olur bir süre...akışına bırakın.
ÇÜNKÜ BU SORULAR CİDDEN CEVAPSIZ KALIYOR :/

kasım da kalmayalım aralığa geçelim hatta direk bir iki sene sonrasına zıplayalım (: bu sene zamanla büyük bir kavgamın olacağını söylemiştim ama nedeninin bu yaşadıklarım olduğunu cidden tahmin edemezdim.
O ŞARKI (:

26 Kasım 2013 Salı

Beni Öldürmeyen Acı Güçlendiriyor Muydu?


şu an dinlediğim şu şarkının etkisinde olabilirim ama kendimi cidden aşktan öte bir şey var mı diye sorgularken buluyorum. uzun süreli sayılabilecek ilişkimin bitmiş olması, böyle radikal bir karar almanın sarsıntısını yaşatıyor bünyeme. bilinç altım tüm kabuslarımı gerilim kat sayısını arttırarak tekrara sarıyor ve bu halde hayat beni cidden yoruyor.

kafamı dağıtamamanın acısını yaşıyorum. psikolojik evrelerini ( şu beş adım saçmalığı)  herhangi sırayla başka başka durumlarda yaşıyorum. bu yazıyı yazarken bile kendi kendime tama berra kabulleniş evresine geçtin diyorum. durumum vahim.
doğum günüm geldi ve geçti hatta ayrılığı doğum gününden önce yaşanan bir vukuat olunca arkadaşlarım doğum günümü resmen masal misali kırk gün kırk geceye yaydı diyebilirim.
Ama;

  • insanın kafası yerinde olmayınca eğlenemiyor bunu fark ettim.
  • tüm kadınlar alışveriş yapınca sakinleşecek diye bir şey yok.
  • depresyona giren bir kadın illa soluğu kuaförde alacak diye bir şey yok.
  • ayrılık sonrası çikolata en iyi dost diye bir ley yok ( BEN ÇİKOLATA HİÇ SEVMEM).
  • ama gidilen mekanlar dinlenen şarkılar türküler insana düşman oluyor orası doğru cidden.
düşman olduğum şarkıların es kısmında kaldım tekrara bile giremiyorum. hayatım dondu kaldı ben sanırım kendimi tüketiyorum.




17 Kasım 2013 Pazar

Dram Yüklü Bir Solo Alabilir Miyim?


hayatımın evrelerini düşünüyorum da kesinlikle komediden drama oradan da trajediye dönüşen bir çizgide kalmışım :( her ne kadar şu anki durumumu trajedi diye düşünsem de daha kötüye gidebileceğimi düşünerek dram da karar kıldım :(
hayatımın yönünü tamamen değiştirecek bir kararın eşiğinden aşağı doğru yuvarlandım. ölmek ne kelime ben hayatta kalmaktan bıktım. delilik eşiğimin bu kadar üst notalarda çaldığını fark ettiğim düzenimin devamı için 

                                        DRAM YÜKLÜ BİR SOLO ALABİLİR MİYİM?

12 Kasım 2013 Salı

neler yapıyorum ben?


bu başlığı da sürekli kullandığımı fark ettim (: çünkü kendimi anlatmak gibi bir amacım var sanki buraya gelince (: hatta utanmasam naber tutarsız napıyon ne var ne yok diyeceğim yani (:

evime internet bağlattığım için bunu hemen bloguma yazı yazarak kutlamaya karar verdim ( asosyallik diz boyu cidden :)) asosyalliğim dışında başka haşır neşir olduğum hiç bir şey yok :/ sanırım tek istediğim günlerin geçmesi. günler çok hızlı geçsin daha sonra dönüp neden bu günleri yaşamadı diye hayıflanmayacağım söz (:
hayıflanmak kelimesini cümle içinde kullanma cesareti gösteren kendimi ( anlatım bozukluğunu bile bozdum o derece bozuk bir cümle) tebrik eder, başarılarımın devamını dilerim (:

O ŞARKI


1 Kasım 2013 Cuma

1 Kasım

ve kasıma başladık (: ne kadar mutluyum anlatamam cidden zamanın su gibi akıp geçmesini istediğim için yeni bir ay başlayınca bu kadar mutlu olabileceğimi fark etmemiştim (:
sonunda iyileştim ve yaklaşık 20 küsür gün süren tatilimi sonlandırma kararı aldım. haftasonu yine bana trabzon yolları görünüyor yani :/ cidden hiç gidesim yok ama bu sefer gitmek için okul dışında bir kaç nedenim var (:
kasım ayı diyince listemdeki insanlar nedense iki gruba ayrılıyor 1. kasımda aşk başkadır geyikçileri, 2. kasımda aşk başkadır geyikçileriyle dalga geçenler (: o yüzden ben bu iki gruba da dokunmamayı temenni ederek kasımın benim için önemine değinmek istiyorum. Kasımda benim doğum günüm var (: evet 20 kasımda bendeniz yaşlılıktan her daim şikayetçi berra :/ 24 yaşını bitirip 25 i doldurmaya başlamayı planlıyor (: umarım huzurla ve sağlıkla (:
                                   
onun dışında malum son bahar bitip kışı başlatıcaz ve sanırım bu sene acayip soğuk olacak sanırım bloguma son baharın sonu film izleme rehberi diye bir başlık açıp bir kaç liste yapacağım son zamanlarda güzel filmler izledim tam mevsimlik filmler (: 
hazır yeni bir başlangıç yaptım müzik listemi yeniliyeyim , telefon rehberimi düzenleyeyim , evime gider gitmez kıyafetlerimi ayarlayayım, yeni bir başlangıç her zaman bir düzenleme ihtiyacı hissettiriyor değil mi? bakalım kimler ne yapacak acaba?
O ŞARKI (:


27 Ekim 2013 Pazar

izli-YORUM master's sun

blogumun yan tarafında izliyorum başlığında umarım fark etmişsinizdir bu diziyi. (: değiştireli fazla olmadı zaten diziyi de iki günde bitirdim (: bildiğin çerezlik ama biraz karışık biraz psikolojik bir film
biliyorsunuz tamı tamına bir haftadır hastayım ve yatıyorum ve konuşamıyorum ve yemek yiyemiyorum sadece sıvı besleniyorum ve ve ve ve diye devam eden karmaşık bir listenin başını çekiyorum. eziyet çekiyorum (:
bu hasta yatağımın tek kurtarııcısı canıımmmm bilgisayarım ve sürekli yenilenen film/dizi listem.
gelelim bu yazıyı yazma amacıma (: tabii ki diziyi size önermek hem de ne önermek (:
dizinin künyesini vereyim önce (:
Ad: Master's Sun
Yapım: 2013 GüneyKore
Tür: Fantastik, Komedi, Korku, Romantik
Bölüm Sayısı: 17
dizinin konusuna gelince (:
hayaletleri gören bir kadın ile fiziksel temas kurduğunda hayaletlerin yok olduğu bir adamın traji-komik ve biraz korkunç hikayesi (:
başrol kadınımız çok başarılı sevimli ve etrafında herkes tarafından sevilen fakat geçirdiği bir kaza sonucu hayaletleri görmeye başlamasıyla herkesten kaçan saklanan hayattan kopmuş olan Hyo-jin Kong (: diziyi izleme nedenim. çünkü bu kadını şu dizisiyle izlemiş ve çok begenmiştim (: ŞU DİZİ (:
başrol erkeğimiz ise cidden aşırı tatlı bir şey. Ji-seob So, kendisi lisede kız arkadaşıyla birlikteyken fidye için kaçırılmış sonra kendisi kurtarılmış fakat kız arkadaşı ölmüş bu travmadan sonra okuyamayan ülkesinde baya ünlü ve zengin bir iş adamı. bu adamı ilk Only You filminde izlemiştim sanırım ve bayılmıştım. burada ilk o olduğunu fark etmedim diyebilirim (: ama adamı çok beğeniyorum cidden. BURADA BAHSETTİĞİM DE BU (:

yan başrol Seo ın Guk. bu adamı da reply 1997 dizisi ile sevip bağrıma basmıştım hani (: O DA BU DİZİ (: dizideki rolüne gelince daha önce ırakta askerlik yapmış başrolümüzün sahip olduğu alışveriş merkezinin koruma şefliğini yapıyor ama bir kaç farklı sırra sahip diyebiliriz.
 
yan başrol kadını ilk kez bir drama da izledim diyebilirim yani hiç bir yerden tanıdık gelmiyor (: kahramanımızın liseden arkadaşı. yıllardır onu kıskanıyor fakat kendisi gayet başarılı ve ünlü. hatta bahsedilen alışveriş merkezinin tanıtım mankenliğini yapıyor. SPOİLER kadının final bölümündeki uçak sahnesinde sergilediği oyunculuğa hayran kaldım SPOİLER
daha bir çok yan rol mevcut bir defa zaten her bölüm konuk olan bir kaç hayaletimiz var (: kadın kahramanımızın ablası, erkek kahramanımızın halası eniştesi ki eniştesine bayıldım her sahnede (: hep destek tam destek fighting! ^^ avm çalışanları, kadının komşu çocukları bence gayet güzel serpiştirilmiş yan rollerdi. dizi oyuncu ve karakter seçimi konusunda benden cidden tam not aldı diyebilirim.
                                     
gelelim berranın korku filmi konusunda bu kadar korkak olmasına rağmen bu diziyi nasıl izlemiş olduğuna... cidden bilmiyorum (: yani nasıl başladım korkunca nasıl tepkiler verdim ve nefesimi yastığı kafama kapatınca ne kadar tuttum bilmiyorum ama düşünün izledim ve bitirdim hatta öneriyorum (:

dizinin bir çok sahnesi hem sevinçten hem üzüntüden ağlamama neden oldu diyebilirim (: 



 dizi başlı başına romantik sayılmaz demiştim ama romantik kısımları acayip dikkat çekiyor ve hatta yerden yere vuruyor diyebilirim (: ahhh ahh böyle aşklar sadece ne yazık ki filmlerde oluyor (: dizinin kurgusunu iyi yapmışlar ben açıkçası pek bir boşluk bulamadım özellikle filmin başından beri çözmeye çalıştığımız gizem o kadar hoş bir şekilde işlenmiş ki cidden beğendim (: 
ama keşke kahramanımızın bu durumdan nasıl kurtulacağı konusunu işlerken bu duruma neden gelmiş, o kazayı nasıl geçirmiş, adama dokununca neden hayaletler kayboluyor, kazanın adamla bir alakası mı vardı gibi sorulara ve durumlara da cevap olsaymış :/ ama bilen bilir hep söylerim koreliler dramayı güzel yapıyorlar finali bağlayamıyorlar :/ yani şu sorunlara da cevap olsaydı tartışmasız top on listemin bir numarasına yerleşirdi ama olmadı ikincilik üçüncülükle yetineceksin Master's Sun (:
bir çok sahnede ^^ kadının yerinde ben olmalıyım ya diye geçirdim içimden ama her bu tip yakarışımdan sonra gördüğüm hayaletler sağ olsun hemen vazgeçmeme neden oldu (: 
dizinin OST leri de tadından yenmiyor zaten ilk bölümü izlerken hemen hemen tüm şarkılarını dinledim ve iki gündür bıkmadan dinliyorum (: bence bu dizi izleme listelerine alınmalı hatta alınmışken kesinlikle izlenmeli (: 
O ŞARKI

HATTA O ŞARKI (:







21 Ekim 2013 Pazartesi

benim yaptığım planlar yıkılmak için varlar

bu kadar depresif bir başlık atmak istemezdim ama ne yazık ki oluru bu :/ yaptıgım planların hiç birinin tutmamasından bıktım artık :/tamam bu sefer ki benim çok da elimde olan bir şey değildi ama :/
uzun zamandır üzerimde bir kırgınlık var diyordum sağ olsun yola çıkacağım günün gecesinde kırgınlık kendini gösterdi. tüm gece havale geçiren berra sabahın ilk ışığıyla gözünü açtığında hastanede olduğunu fark etti :/
evet bademciklerimin iltihaplanıp patlama derecesine gelmesiyle tüm gecem ve hatta biraz gündüzüm hastanede geçti :( üzerine on günlük yatışlı rapor aldım. siz bu satırları okurken ben hala yatağımda yatıyor olacağım ki zaten kımıldamaya hala mecalim yok :(
 kendimi üç hakkı bitmiş mario gibi hissediyorum :(


19 Ekim 2013 Cumartesi

günler geceler geçti kaç tane hiç anlamadan

tatilin başladığı günü hatırlıyorum ki nedeni o gün sürekli bir koşuşturma içindeydim :/ daha sonra hafta sonudur, arefe (arife) dir, bayramdır eve dönüştür falan derken iyice tarihleri günleri karıştırır oldum :/ bu sabah dönüş biletimin tarihine bakmasaydım hala aynı karmaşıklık içinde de kalırdım hani.
bir bayram daha geçirdik. sık sık gelen tatillere alışık değil hani bu bünye :/ düzenimi oturtamıyorum. yarında gece tekrar yola çıkıyorum.
tatilde hasta oldum hala onun kırıklığını yaşıyorum onu geçti o kadar yoruldum ki nasıl bu yorgunluğu atlatacağım bilmiyorum :/ 
şifalı bir kaç çay vb. tariflere açığım (:
herkese iyi tatil dönüşleri..herkes sağ salim evine döner umarım (:
ben yakında BİTİRDİKLERİM başlığıyla yine burada olacağım (: beni bekleyin anacımmmm by (:
YAZININ ŞARKISI

7 Ekim 2013 Pazartesi

Teknoloji Harikası Yataklarda Büyük İndirim...

İyi uykunun, sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarından biri olduğuna inanan İşbir Yatak, herkes sağlıklı uyusun diye yaptığı Büyük İNDİRİM KAMPANYASI ile 2013 yılına damgasını vurdu...
                                           

 Yaşamımızın 3’te birini uykuyarak geçiriyoruz…

Uyku, nefes almak, yemek yemek ve su içmek gibi sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez bir zorunluluktur. Vücudun kendisini yenilediği dönemdir. Bu yenilenmeye izin vermezseniz bedeniniz ruhunuzdan önce yaşlanır. İyi yaşamanın, huzurlu ve sağlıklı olmanın yolu, her şeyden önce iyi bir uykudan geçer. İyi bir uyku içinse doğru yatağı seçimi çok önemlidir. Doğru bir yatak, vücudun doğal omurga eğrisini korumasına yardımcı olurken, yanlış seçilmiş bir yatakta uyumak, kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde baskı yaparak bel ve sırt ağrılarının oluşmasına neden olabilir. Yaşamımızın 3’te birini geçirdiğimiz uyku ortamı aslında en fazla yatırım yapmamız gereken alanlarından biridir.

İşbir Yatak, uyku sağlığının sağlıklı yaşamın vazgeçilmezlerinden olduğu inancıyla, yatak ve uyku konforuna dair kaliteli, sağlıklı ve teknolojik ürünler üretiyor. İlk olarak NASA tarafından geliştirilen viskoelastik malzemeyle, 5 yılı aşkın ar-ge faaliyetlerinin ardından, yatak sektöründe devrim niteliğindeki “VİSKOELASTİK AKILLI YATAK VISCOSTAR”ı üreten İşbir Yatak uyku sektörüne kazandırdığı diğer teknolojilerle de, Türkiye’de yatak sektöründe kalite ve sağlık bilincinin hızla ilerlemesinde önemli role sahip.


Güne dinlemiş, dinç, keyifli ve mutlu hissederek başlamak için kaliteli uykuyu seçin...

Son yıllarda uyku konforuyla ilgili artan sağlık bilinciyle birlikte tüketici eğilimlerinin değişim gösterdiği gözlemleniyor. Günümüzde artık tüketici yatmak için herhangi bir yatak seçmek yerine, özellikleriyle kişisel ihtiyaçlarına en doğru çözüm olacak bir ürün seçmeyi tercih ediyor. Tüketiciler, yatağın bir sağlık ürünü olduğu farkındalığı ile, tercihini, ucuz ve sağlıksız ürünlerden, özellikli ürünlere kaydırmaya başlamış durumda.
                                                
                   
Sağlıklı bir uyku için gereken tüm teknolojiler İşbir Yatak’ta…

İşbir Yatak, misyon olarak benimsediği, “dünyada gelişen teknolojiyi sektöre adapte etme” ilkesi doğrultusunda, ürettiği üstün teknoloji yataklar ile sağlığına ve konforuna önem verenlerin birinci tercihi. Kullandığı “açık hücreli visko teknolojisi”, sadece İşbir Yatak için Türk mühendisleri tarafından üretilen patentli “polimer yay teknolojisi”, tüm yataklarda kullanılan ve ultra hijyen sağlayan lisanslı “Quallofil® Allerban®” dolgu teknolojisi, yatakların lavanta kokmasını ya da A,C ve E vitamini deposu olmasını sağlayan özel “nanoteknoloji” ile üretilmiş yatak kumaşları, anti-stres etkiye sahip yatak, at saçı yatak, hindistan cevizi özlü yatak, masaj yapan yatak, sporcular için özel nem tutmayan, dolayısıyla uykuda terleme sorunu önlemeye yardımcı olan yatak, yatak kliması gibi yeniliklerle, her anlamda ve her zaman pazarda yatak modasının öncüsü konumunda.



Teknolojik yatak denince akla ilk olarak İşbir Yatak geliyor....

İşbir Yatak, gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında konusunda uzman kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde olmaya devam ediyor ve ürünlerinde kullandığı tüm teknolojileri laboratuvarlarda test ettirip sertifikalandırıyor.
                                         
İşbir Yatak’tan “herkes sağlıklı uyusun” diye, yatak sektöründe yıla damgasını vuran büyük İNDİRİM KAMPANYASI

*VISCOSTAR Viskoelastik Akıllı Yataklarda %30 (ErgoPlas Polimer Yaylı Viskoelastik Akıllı Yatak hariç), Pocket Spring Paket Yaylı Yataklar (Elite Pocket Ergonomik Ortopedik Paket Yaylı Yatak hariç) ve Lateksit Ergonomik Yaysız Yatak grubundan CocoDream Hindistan Cevizi Lifli Organik Yatak ve Troia At Saçı Yatakta %20 indirim yapılmaktadır. Diğer tüm yataklarda (Açelya, Ekoyat ve bebek yatakları hariç) tek kişilik yataklara 1 adet, cift kişilik yataklara 2 adet Promed yastık bedelsiz olarak verilmektedir. Kampanya, 1 Eylül – 31 Ekim 2013 tarihleri arasında kampanyaya katılan İşbir Yatak Uyku Merkezleri’nden yapılan alışverişlerde geçerli olacaktır.

**Görselde, kampanya kapsamındaki  Comfort Viskoelastik Akıllı Yatak  kullanılmıştır.

***Görselde belirtilen fiyat Comfort Viskoelastik Akıllı Yatak için tavsiye edilen KDV dahil peşin fiyattır. Bu tutara baza ve başlık dahil değildir. (Görseldeki baza seti: Neruda Set – Döşeme: efes – Renk: antrasit düz )


Unutmayalım... Hayatta bize sunulmuş en güzel hediye, yeni bir güne uyanmaktır...

İşbir Yatak


Online sipariş verebileceğiniz web sitemiz: www.isbiryatak.com

Bizi takip edin, kampanyalardan ve yeni ürünlerden ilk siz haberdar olun.



Bir bumads advertorial içeriğidir.

6 Ekim 2013 Pazar

fazla durmayacağım (:

daha önceki yazılarımda değindiğim gibi evime internet bağlatmadım daha o yüzden buraya yine mobilden girip bir baş dakika bir şarkı bırakıp çıkacağım (:
yüksek sadakat açıkçası pek dinlediğim bir grup olmamıştır. ilk çıkış şarkılarını hatırlamıyorum ama bir kafile vardı onu severdim. uzun bir süre bırakmıştım grubu o şarkıdan sonra. bir ara eurovizyon maceraları olmuştu enteresan ingilizce bir şarkıyla hatta macera değil de hüsranları oldu diyeyim :/ ondan sonra iyice karanlığa gömülmüştü grup benim için.
dün gece şans eseri bu şarkıyı buldum (: ya ben ne kadar beğendim bu şarkıyı ya özellikle nakaratını (:
                                                                         iyi dinlemeler (:
Fenerle tararsın kara geceyi 
Ararsın ömrü boyunca 
Sorarsan buldun mu doğru heceyi 
Bilmem ki, bilmem ki, bilmem ki, bilmem ki 

Alnına nasıl yazılmış 
Sabuna mı yoksa taşa mı kazınmış 
Benden iyisini bulursan eğer 
Bilmem ki, bilmem ki, bilmem ki 

1 Ekim 2013 Salı

bugun 1 ekim darisi 1 kasim 1 aralik 1 ocak ... yazilarina

Yeni bir ayin basladigina benim kadar sevinen yoktur heralde ki bu mutluluk ahaaaa sonbahar geldi mutlulugu degil. Bu mutluluk sevdicegimden uzak gececek bir ay daha bitti geriye az kaldi mutlulugu :)
Eve ciktim duzenimi oturttum ama hala internet baglatamadim :/ buralara uzagim en kisa zamanda gelcem geri :)

20 Eylül 2013 Cuma

Kürkçü Dükkanı Misali

 aynen tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer hesabı kürkçü dükkanıma geldim. trabzondayım. bu durumdan fazla haz etmesem de üniversiteli olmak cidden güzel ya (:
evimi tuttum hatta bugün temizlik yaptım ve çok yoruldum. sırf bugünün yorgunluğunu atmak için belki de yazıyorum bu yazıyı yalvarırım okuma bunu çarşamba günleri :D diyerek sosyal ve edebiyat konusunda da kendimi yazıya verdiğime göre devam edeyim bari :D
hayatım belli bir sıradanlığa girmek üzere. özellikle sevdicek ile aramızda var olan okyanustan dolayı her şeyim sıradan :( sabah kalkıp hatırlayıp yaşanan can sıkıntısı, gün içerisinde gelen ağlama nöbetleri falan her şey sıradanlaştı yani :(
                                    
bu aralar en çok hoşuma giden şey takip ettiğim dizilerin yeni sezonlarının başlayacak olması. bu cümleyi kurmam da bana hala sezon finali yapan dizilerimin part 2 kısmını yazmamış olduğumu hatırlattı :D demiştim değil mi bir önceki yazımda bir gün blogum bana çık git hayatımdan diyecek :(
bu arada 23 eylül pazartesi başlıyor okulum :/ bir dersim var umarım devamsızlıktan kalmam (:
                                   
                                                                       yazının şarkısı (:
                                      


11 Eylül 2013 Çarşamba

izli-YORUM I Hear Your Voice

Böyle kadere can kurban (:
izliyorum başlığımın altında uzun zamandır orada duran bir dizinin fotosu var ı hear your voice (: izledim bitirdim diziyi çoktan ama yazısı her zaman ki gibi geç kaldı :( bir sabah kalkacağım blogum giriş yapmama izin vermeyecek eminim hatta git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum. hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim TUTARSİZ git başımdan istemiyorum diyecek eminim :( 

neyse dizimize geri dönelim (: kore dizileriyle seviyeli beraberliğim tabii ki devam ediyor bu dizide bir kore dizisi. başrol oyuncuları olan Lee Jong-suk ve Sang-hyun Yun kişilerini ( canlarımmmm) daha önce çok beğenerek izlediğim secret garden dizisinden bildiğim için bu diziyi seçmiştim (: iyi ki seçmişim.

konusu kesinlikle seyrettiğim tüm dizilerden daha ilgi çekici.
insanların gözlerine bakınca düşüncelerini duyan genç yakışıklı karizmatik boylu poslu :D :D öğrenci
Lee Jong-suk . (:
sivri dilli, kendine güvenen ve bir hikayesi sayesinde kamu avukatı olan genç ve güzel avukatımız 
Lee Bo Young
 ve avukatımızın ortağı eski polis memuru diğer genç yakışıklı karizmatik boylu poslu :D kamu avukatımız
Sang-hyun Yun

ama sanmayın ki konumuz sadece bu üçü arasında olacak bir aşk hikayesi. on yıl önce işlenen bir cinayet, cinayetin görgü tanıkları, cinayetten kurtulan küçük bir çocuk ve katilin on yıl sonra hapisten çıkması. tüm bu cümleleri alın ve bir dizide bir araya getirin (: birazda romantizm katın tabii (:
kore dizileri hakkında ki tek sıkıntımın finali iyi bağlamadıkları olduğunu hep söylerim ama bu dizide o sıkıntıdan kurtulmuşlar güzel bir final bağlamışlar senaristleri tebrik eder devamının gelmesini bütün kalbimle dilerim (:
kesinlikle sıkılmadan izlediğim dizilerden biri oldu benim için. hatta bir ara dizi bitmeden başladığım için çok kızdım kendime çünkü yeni bölümlerin gelmesini beklemek işkence gibiydi yani o kadar akıcı bir dizi (: bölüm sayısı önce 16 olarak belirlenmişti ama sanırım 18. bölümde final yaptılar yani çerezlik bir hafta sonu maratonu için kesinlikle uygun (: ya da benim gibiyseniz bir günlük (24 saatlik bir dilimden bahsediyorum 18 saat dizi arada 6 saatte yeme içme ve minimum ihtiyaçlar işte :D ) bir dizide diyebiliriz (:
benim dünyamda kore dizlerine başladığımdan beri diğerleriyle kıyaslayınca çok uykusuz bir yer :D
 bu kadar anlattık ama dizinin hiç mi kötü yanı yok diyebilirsiniz evet var dizinin bitmesi dizinin en kötü yanı. keşke hiç bitmeseydi de bu ekibi izlemeye devam etseydik dedim yani final bölümünün sonunda (: ben öneriyorum umarım beğenirsiniz (: