20 Eylül 2013 Cuma

Kürkçü Dükkanı Misali

 aynen tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer hesabı kürkçü dükkanıma geldim. trabzondayım. bu durumdan fazla haz etmesem de üniversiteli olmak cidden güzel ya (:
evimi tuttum hatta bugün temizlik yaptım ve çok yoruldum. sırf bugünün yorgunluğunu atmak için belki de yazıyorum bu yazıyı yalvarırım okuma bunu çarşamba günleri :D diyerek sosyal ve edebiyat konusunda da kendimi yazıya verdiğime göre devam edeyim bari :D
hayatım belli bir sıradanlığa girmek üzere. özellikle sevdicek ile aramızda var olan okyanustan dolayı her şeyim sıradan :( sabah kalkıp hatırlayıp yaşanan can sıkıntısı, gün içerisinde gelen ağlama nöbetleri falan her şey sıradanlaştı yani :(
                                    
bu aralar en çok hoşuma giden şey takip ettiğim dizilerin yeni sezonlarının başlayacak olması. bu cümleyi kurmam da bana hala sezon finali yapan dizilerimin part 2 kısmını yazmamış olduğumu hatırlattı :D demiştim değil mi bir önceki yazımda bir gün blogum bana çık git hayatımdan diyecek :(
bu arada 23 eylül pazartesi başlıyor okulum :/ bir dersim var umarım devamsızlıktan kalmam (:
                                   
                                                                       yazının şarkısı (:
                                      


11 Eylül 2013 Çarşamba

izli-YORUM I Hear Your Voice

Böyle kadere can kurban (:
izliyorum başlığımın altında uzun zamandır orada duran bir dizinin fotosu var ı hear your voice (: izledim bitirdim diziyi çoktan ama yazısı her zaman ki gibi geç kaldı :( bir sabah kalkacağım blogum giriş yapmama izin vermeyecek eminim hatta git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum. hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim TUTARSİZ git başımdan istemiyorum diyecek eminim :( 

neyse dizimize geri dönelim (: kore dizileriyle seviyeli beraberliğim tabii ki devam ediyor bu dizide bir kore dizisi. başrol oyuncuları olan Lee Jong-suk ve Sang-hyun Yun kişilerini ( canlarımmmm) daha önce çok beğenerek izlediğim secret garden dizisinden bildiğim için bu diziyi seçmiştim (: iyi ki seçmişim.

konusu kesinlikle seyrettiğim tüm dizilerden daha ilgi çekici.
insanların gözlerine bakınca düşüncelerini duyan genç yakışıklı karizmatik boylu poslu :D :D öğrenci
Lee Jong-suk . (:
sivri dilli, kendine güvenen ve bir hikayesi sayesinde kamu avukatı olan genç ve güzel avukatımız 
Lee Bo Young
 ve avukatımızın ortağı eski polis memuru diğer genç yakışıklı karizmatik boylu poslu :D kamu avukatımız
Sang-hyun Yun

ama sanmayın ki konumuz sadece bu üçü arasında olacak bir aşk hikayesi. on yıl önce işlenen bir cinayet, cinayetin görgü tanıkları, cinayetten kurtulan küçük bir çocuk ve katilin on yıl sonra hapisten çıkması. tüm bu cümleleri alın ve bir dizide bir araya getirin (: birazda romantizm katın tabii (:
kore dizileri hakkında ki tek sıkıntımın finali iyi bağlamadıkları olduğunu hep söylerim ama bu dizide o sıkıntıdan kurtulmuşlar güzel bir final bağlamışlar senaristleri tebrik eder devamının gelmesini bütün kalbimle dilerim (:
kesinlikle sıkılmadan izlediğim dizilerden biri oldu benim için. hatta bir ara dizi bitmeden başladığım için çok kızdım kendime çünkü yeni bölümlerin gelmesini beklemek işkence gibiydi yani o kadar akıcı bir dizi (: bölüm sayısı önce 16 olarak belirlenmişti ama sanırım 18. bölümde final yaptılar yani çerezlik bir hafta sonu maratonu için kesinlikle uygun (: ya da benim gibiyseniz bir günlük (24 saatlik bir dilimden bahsediyorum 18 saat dizi arada 6 saatte yeme içme ve minimum ihtiyaçlar işte :D ) bir dizide diyebiliriz (:
benim dünyamda kore dizlerine başladığımdan beri diğerleriyle kıyaslayınca çok uykusuz bir yer :D
 bu kadar anlattık ama dizinin hiç mi kötü yanı yok diyebilirsiniz evet var dizinin bitmesi dizinin en kötü yanı. keşke hiç bitmeseydi de bu ekibi izlemeye devam etseydik dedim yani final bölümünün sonunda (: ben öneriyorum umarım beğenirsiniz (:




9 Eylül 2013 Pazartesi

SONA GELDİM ORADAN BİLDİRİYORUM


yirmi yedi günlük tatilimi bitirdim sevgilimi kendi ellerimle taa dünyanın öteki ucuna yolladım lanet olası okulun bitmesi için kayıt işlemlerime başladım :/ bu lanet olasıca şey olmasaydı (okul) şu an kesinlikle sevgilimle dünyanın öteki ucunda olurdum :/

kendimi kayıtsızlığa teslim ettim. hiçbir şey yapmıyorum ve yapmamaya devam edeceğim. o kadar çok hayatımı dolduruyormuş ki sevdicek onsuz bomboş ve kimsesiz kalmış gibiyim :/ bakalım ilerleyen zaman bana ne getirecek. önceki yazılarımda bahsettiğim zamanın hızlı akması umarım bu sene içinde geçerli olur ve şu aylar göz açıp kapayıncaya kadar geçer gider.


mezun mutlu evli çocuklu olma zamanım geldi bence benim (: çocuk uzun süre bekleyebilir sıkıntı değil (: