14 Şubat 2016 Pazar

KİTAP BAĞIŞI İÇİN BİRAZ TOPLAŞSAK



Malatya Yeşilyurt ilçesine bağlı Cafana Ortaokulu hizmete başlayalı 4 gün oldu. Okul merkeze yaklaşık olarak 20km uzaklıkta. Okulun şu anda tabelası bile yok. 5, 6, 7 ve 8. sınıflara hizmet vermekte. Okulda 106 öğrenci bulunuyor. Bunlardan 30a yakını taşımalı olarak başka köylerden geliyor. Öğrencilerin çoğu daha önce hiç köyün dışına çıkmamış. Tiyatro izlememiş, sinemaya gitmemiş, deniz görmemiş, köyde yaşayan hayvanların dışında başka hayvanları görmemiş ve hiç kütüphaneye gitmemiş çocuklar. 8. sınıfa giden 30 öğrenci TEOG sınavına hazırlanıyorlar oldukça da başarılı çocuklar var. Kaynak sıkıntısı çekiyorlar, elimizden geldiği kadar halletmeye çalışıyoruz.Kütüphane şu anda sadece raflardan ibaret, yaklaşık 3000 kitap kapasitesine sahip görünüyor. Çocuklar çok hevesli olduğundan kütüphanenin temizliğini yapmak konusunda bile ısrarcılar. Hiç kitap olmamasına rağmen arada kapısını açıp raflara bakıyorlar. Henüz masa ve sandalyeleri gelmedi. Boş duvarlar ve raflar var. Kütüphane olabildiğince dolduktan sonra açılışını çocuklar yapacak öyle planlıyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 200 kitap topladık. Hepsi tanıdıklar aracılığıyla, kendi çocuklarının artık okumadıkları kitapları vermeye gönüllü olan insanlar oldu. Belirli bir kurumdan yardım alamadık henüz. Kitap kampanyaları düzenleyen sitelere yazdık henüz geri dönüş olmadı, hatta çoğu hala ilanı yayınlamak için editör onayı bekliyor. Durum genel olarak böyle, ne çok umutsuz ne çok parlak. 

Yardımlarınıza talibim :) benimle lütfen iletişime geçin :)
berra.ozdas@hotmail.com

7 Şubat 2016 Pazar

çift kişilik yatakta tek kişi yatılması tamam rahat ama sanırım ben biraz dağınım :/

bu sabah yatağımdan çıkmaya çalışırken yataktakileri de çıkarayım dedim :/
çıkarılanlar:
  • şarj aleti ( olabilir.)
  • telefon (olabilir.)
  • bilgisayar ( dün gece kapatıp yastıgın altına koymuşum bu biraz enteresan geldi tabi :/)
  • sigara (olabilir.)
  • çakmak (olabilir.)
  • bere (bunu ne ara koydum bilmiyorum.)
  • cüzdan (bunun yeri kesinlikle yatak değil.)
  • kavanoz ( ki bu en ilginci çünkü gece yatarken yanıma kavanozla su alıyorum bardak az oluyor şişe suyu sevmiyorum :/ su bitince yatagın altına koyardım neden yatak içinde kalmış bilmiyorum :/)
neyse bende sığıyorum yataga sıkıntı yok :/

birisi bana nasılsın diye sormalı


son kayıtlarıma baktım da hepsi de burayı çok boşladım ifadeleri ile dolu. evet bunu inkar edemem hayatımın yazarak rahatlama kısımlarına defterlerime devam ettiğimi fark ettim. sanırım kimsenin neler çektiğimi bilmesini istemediğim zamanlar yaşıyordum.
bitmedi.
ama biraz hafifledi.
yeni bir yer ankaraya ayak bastım 2015 in son durum güncellemesi oldu bana. 2016 ya aşık girdim mesela . şu an sağlıklı bir ilişkisi güzel bir işi şirin bir evi olan ve ne yazık ki 30 una iki üç senesi kalan bir kadınım.
sağlıklıyım.
ankaranın kar kışına uyum sağlamak bendeniz akdeniz kızını yormuş olsa da ufak tefek bir kaç gün ev yatışlarıyla çözmüş bulundum.
her dam sorunlarımda bir değişiklik yok ailemle aram yine limoni ma bu sefer yalnızlık çekmiyorum çünkü ailede herkesin arası birbiriyle limoni yani ben çıkıntılık yapmıyorum bu sefer.
onun dışında maddi imkan sorunlarıyla düzenli bir ilişkim var. mesela ben bir çok şey istiyorum ama geri dönüşü olmuyor bu isteklerin. neyse buna da şükür.
uzun süren bir ilişkiden büyük yara ile çıkıp yıllardır hayatıma kimseyi sokamayan ben aşığım. tekrar iki kişilik yaşama uyum sağlamada problem çekmiyor değilim tabii ama bunlar atlatılmayacak şeyler değil sanki.
bu aralar kitaplarıma iyice dalmış bulunmaktayım. büyük şehrin ulaşım sıkıntısı bana kitap okuyabileceğim yeni zamanlar yaratmamı sağladı. bazen ankara trafiği <3 ben diyorum yani.
yeni yeni tanıtım yazılarım gelecek çok güzel kitapları öğüttüm güzel yapımlar izledim. hepsini önermeliyim. bu arada devam edecek olan yazı dizime bir başlayıp devamını getirmeli ve bitirmeliyim.

ben berra. 27 yıl 1 ay 28 gündür hayattayım. artık biraz mutlu olayım.

2 Haziran 2015 Salı

AŞKTAN KAÇMAK GİBİ BİR DURUM YOK AŞK MI KALDI KAÇACAK

13.12.2014


Tekrar aşık olmalıyım cümlesini keşke iki saattir bulaşık yıkmış parmaklara iki aylık dip boyası gelmiş bir saça ve lüzumsuz yere aldığı beş kilonun başına ne dertler açacağını bilmeyen  bir göbeğe sahipken kurmasaydım keşke ya
Yeri geliyor bir sigara yakıyorsunuz sonra karşınızda beş gündür kapağı açılmamış kitabınıza bakıyorsunuz sonra ben beş gündür ne yaptım ya diye sorarken kendinize acıyorsunuz.
Hayır bu sefer alkol komalarımdan birini yaşamadım bkz. Alkol koması Mustafa ayrılığının ilk iki ayı ( bu konuya geleceğiz.)
İlk yurt dışı gezimi yaptım ben giderim batuma batumun batağına
Ya ben bu kadar sevimli ve kederli bir kenti hiç görmemiştim kent resmen ağlıyor ama o kadar da sevimli görünüyor bana yetimhanedeki çocukları hatırlatıyor kent. Batuma gidişim  ve dönüşüm hakkında pek bilgim yok siz siz olun plan yapmayın çünkü güzel planlar baltalanmak için vardır bkz. Murfy kanunları... bunun için anlatacak bir olayım yok sanmayın tüm yazılarım murfy üzerine kurulu zaten :/
Eşcinsel arkadaşım ki ona artık bir isim vermeli adı bana salkımı çağrıştırdığı için ona üzüm diyeceğim. Üzümle hadi bu hafta sonu farklı bir şey yapalım dedik ve soluğu otobüsle Doğu Karadeniz yollarında aldık. O sevgilisinin aşırı sırnaşık tavırlarından sıkılmıştı sevgilisine bir isim vermek gerekirse ona muşmula demek istiyorum. Muşmulanın vıcık vıcık yakınlığı artık tüm arkadaş çevremizde özellikle üzümde sıkıntılara yol açmaya başlamıştı. Bende halihazırda başvuru yaptığım işten cevap alamadığım için kendimi berbat hissediyordum. Yola çıktığımız gece balkonda manzara karşısında sigara tüttürürken muşmulanın üzümü aldattığını öğrendik gecemiz sövmeler eşliğinde geçti ve sabaha karşı bir daha aşk yok diye yeminler ederken uykuya daldık.
Siz siz olun yeni ayrılmış arkadaşınızı çok içirmeyin sonra gecenin bir yarısı dilini bilmediğiniz sizi uluslararası dilde bile anlaşamadığınız bir otel görevlisine oda değiştirmek istediğinizi anlatırken bunalmış hissedebilirsiniz.
Bu cümleleri üzüm arkamdaki yatakta 8.5 şiddetinde ara ara ağlarken ara ara horlarken yazıyorum. Neden onla ilgilenmiyorsunuz diye sorabilirsiniz. Şu an benim varlığımın farkında bile değil. Kafayı fena buldu sanırım.
Bu cümleleri çok şık bir otelin deniz manzaralı odasından yazıyorum karşımda yükselen bir güneş var. Bütün karanlıklar çıkacak aydınlığa diye bir cümle savuruyor bana.
Ben Berra. Şu an ne kadardır hayatta olduğumu bilmiyorum. Kafam hiç olmadığı kadar ayık. Eski sevgilimi özledim. Beni neden hiç aramadı diye düşünmekteyim. Kendimi git gide daha değersiz hissediyorum. Kurtulmak istediği bir tümörmüşüm gibi sanki. Ben Berra. Biten şarjıma şükranlarımı sunuyorum yoksa Allah bilir ne saçma sapan konuşmalar yapardım. Tekrar aşık olmayacağımı biliyorum. Onu asla unutamayacağımı. O ismin bana her duyduğumda onu hatırlatacağını da biliyorum. Bazen kabul etmek gerekir. Yarın yeni bir gün olmayacak. Hayatınız bir anda değişmeyecek ve mutlu sonlar çoğunlukla filmlerde kalacak.
Meyve suyunu ve şarabı şişeden içmeyi severim. Votkayı tekila hesabı shot içerim. Kötü alışkanlıklarım çok fazladır ama insanların genelde sohbet etmekten keyif aldığı bir insanım. Yakın arkadaşlarımdan biri iki aydır kendisine yazdığımı düşünüyormuş seni kırmak istemiyorum ama dedi ben seni arkadaş olarak görüyorum. İlk kez bu cümleyi ben kurmadığım için çok şaşırıp önce yanlış anlamayı düzeltip sonra yaklaşık yarım saat güldüm. Toy insanları hayatınızda tutun onların saflıklarından öğrenecekleriniz var :)
Doğan güneşe karşı sızıyorum. Bu kadar depresif konuşmama rağmen bir gün mutlu olacağıma inanıyorum.


24 Mayıs 2015 Pazar

İçimden Geldiği Gibi

O kadar üşengecim ki açtığım word belgesinin adını bile değiştirmedim ve yaklaşık iki satir iki buçuk saat önce sürdüğüm kırmızı ojelerime hayranlıkla bakıyorum çünkü yarım saat kadar alışamamış ve silmeyi düşünmüştüm.

Çok sıkıcı bir filmi bitirmiş ve eee ne oldu ki şimdi üç saattir boş yere mi vakit harcadım dermiş gibi bakıyorum bilgisayar ekranına ama benim kaybım üç saatten fazlası. Kimseye bahsedememiş olsam da yaklaşık 25 senemi (herkes 24 sanıyor) heba etmişim duygusundan kurtulamıyorum.
Hayatımı yaşayamadım.
Hayatımı boşa yaşadım.
Hayatımı yaşayamayacağım.
Bu üç cümle tüm yaşanmışlıkları ve yaşanacakları özetlemiyor mu sizce de?
Televizyonum yok aslında var ama bozuk mayısta işçiliğime yakışır bir şekilde hayatımda tanıdığım en korkak insan olan ben yalnız yaşamaya başlama kararı aldım. Televizyonu izlemek için değil evde  ses olsun diye istediğimi de çok sonra kendime itiraf ettim evde ses olsun diye gelir gelmez müzik açanlardanım.  Şu an Feridun düzağaçtan cumartesiyi dinliyorum bu şarkıyı sevgilim pardon eski sevgilim yurt dışına gittiği zaman ilk cumartesi internette duvarında paylaşmıştım. Ah Berra ne romantik insandın sen ya J

Saçmalayacak ve hayatımın saçmalıklarını anlatacak birçok sayfamın olması beni mutlu etmiyor değil hani.



bugün burada pazar.

22 Mayıs 2015 Cuma

YINE GELDIM BURADAYIM

Cok seneler gecti cok seneler gecti donen yok seferinden tarzi bir espri ile giris yapmak istemezdim ama acikcasi aylar falan gecti ve ben seferimden dondum acikcasi :)
Uzun sureli kalp kirikliklarimi aldim ve kendime yeni bir ben yaptim sanirim. Degisik planlarim var ve ben artik kabina sigmayan berrayi ozledigim icin hepsini tek tek hayata gecirmek istiyorum =)
Acikcasi kimler benimle pek emin degilim ama ben kendimdeyim artik bakalim kafam kadar guzel miyim?
=)


13 Eylül 2014 Cumartesi

PAZAR GÜNÜ ÇALIŞIYORUM

bu sanırım bana acımanız için yeterli bir sebep değil mi? saat 7 buçukta kalkıp 8 buçukta işe gelmiş bir insan olarak ki yatış saatim gecenin 2 si "vah yavrum vahhh nasıl kıyıuyorlar sana" dertlenmelerini kabul ediyor ve benim için üzülmenizi istiyorum.

bu sabahın en iyi tarafı yeni keşfettiğim bu şarkı olsa gerek. yok böyle hoş melodi ve söz (: ikisi bir arada olması beni yaklaşık on defa bu şarkıyı dinlemeye itti. edit: hala dinliyorum...