24 Mayıs 2015 Pazar

İçimden Geldiği Gibi

O kadar üşengecim ki açtığım word belgesinin adını bile değiştirmedim ve yaklaşık iki satir iki buçuk saat önce sürdüğüm kırmızı ojelerime hayranlıkla bakıyorum çünkü yarım saat kadar alışamamış ve silmeyi düşünmüştüm.

Çok sıkıcı bir filmi bitirmiş ve eee ne oldu ki şimdi üç saattir boş yere mi vakit harcadım dermiş gibi bakıyorum bilgisayar ekranına ama benim kaybım üç saatten fazlası. Kimseye bahsedememiş olsam da yaklaşık 25 senemi (herkes 24 sanıyor) heba etmişim duygusundan kurtulamıyorum.
Hayatımı yaşayamadım.
Hayatımı boşa yaşadım.
Hayatımı yaşayamayacağım.
Bu üç cümle tüm yaşanmışlıkları ve yaşanacakları özetlemiyor mu sizce de?
Televizyonum yok aslında var ama bozuk mayısta işçiliğime yakışır bir şekilde hayatımda tanıdığım en korkak insan olan ben yalnız yaşamaya başlama kararı aldım. Televizyonu izlemek için değil evde  ses olsun diye istediğimi de çok sonra kendime itiraf ettim evde ses olsun diye gelir gelmez müzik açanlardanım.  Şu an Feridun düzağaçtan cumartesiyi dinliyorum bu şarkıyı sevgilim pardon eski sevgilim yurt dışına gittiği zaman ilk cumartesi internette duvarında paylaşmıştım. Ah Berra ne romantik insandın sen ya J

Saçmalayacak ve hayatımın saçmalıklarını anlatacak birçok sayfamın olması beni mutlu etmiyor değil hani.



bugün burada pazar.

Hiç yorum yok: