10 Temmuz 2011 Pazar

her zaman çocuk




Aslında şarap gibi olan erkeklerdir.Başlangıçta asmalarda ham üzüm tadında meraklı, büyüyüp olgunlaştıkça çekirdeklerini keşfeden ataerkil üremeci,ve kadınları tattıkçada ruhunu şeytana kadehte sunan şarap halini alırlar...ve bilinsinki her kadeh yeni bir sona yudumlanır...

3 Temmuz 2011 Pazar

Sen nehirleri yataklarında ayırırdın da örterdin üstümü

Lunapark, üzgünüm diye değil...
Bu sefer
mutsuzum ama keyfim yerinde.

bir dudak payı..


ben anası babası öyle zorluklar yaşamış bir çocuğum ki..
param var halbuki.. ama herseyi azami sürede kullanıyorum..

biten kaleme hohluyorum mesela.. 2 kelime daha yazsın diye

pil bitmiş demektense, önce ucunu yalıyorum.. kendimce teyit ediyorum

çorabımı kokluyorum, 1 günlük daha ömrü varsa öylece giyiyorum.

diş macunu mu bitmiş? yok yok makasla kesiyorum ambalajını, sokuyorum içine fırçamı.. 1 gün daha götürüyor beni.

çubuk kraker filan seviyorum mesela.. ama krakeri bitti mi dayanamayıp yalıyorum tuzunu, poşetini.. cipsim bittiğinde de, belki 2 gram bişey gelir mi diye poşetini kafama dikiyorum.

sigaramı da izmaritine kadar içerdim.. de allahtan bıraktım şimdi onu.. Ama hala rakı şişelerine dayanamayıp 2 damla daha gelir mi diye 15 dakika elim havada bekliyorum..

Türk kahvesi mi içiyorum.. kahveyi 10 dakkada içiyorsam 25 dakika da falıyla oyalanıyorum.. az biraz yüz güldürecek bişeyler çıkarsa diye..

işte bundandır ki.. biten ilişkileri bazen kabullenemeyip, bir dudak payı kalmış mıdır diye sündürüyorum dudaklarımı..
ama gel gör ki, öpen olmayınca da diyorum ki sinirden.. koy götüne gitsin paşam, vakit yeni bir dudak vakti..

rakı içmek için nedenlerimiz var..

1. Can bu, çeker. 2. Uzaklardan bir dost gelir. 3. Mesai uzar. 4. Aşıksındır. 5. Rakısız memlekete gideceksindir. 6. Terfi etmişsindir. 7. Kerahet vakti gelmiştir. 8. Uğurlayacak birileri vardır. 9. Bünyenin “reset”lenmeye ihtiyacı vardır. 10. Günlerden pazartesidir. 11. Bir hayalin gerçek olmuştur. 12. Ortamda herkes rakı içmektedir. 13. O gün, doğum günündür. 14. Cemreler düşmüştür. 15. Abin gelmiştir. 16. Canın eve gitmek istemez. 17. Bira hamallıktır. 18. İçin kıpır kıpır, deniz kıpırtısızdır. 19. Yabancı arkadaşların gelmiştir. 20. Günlerden salıdır. 21. Akşam ne pişireceğini bilmemektesindir. 22. Evlenmişsindir. 23. Bir karar vermen gerekiyordur. 24. İstifa etmişsindir. 25. Rüyana çilingir sofrası girmiştir. 26. Birilerinin doğum günüdür. 27. İşe girişinin yıl dönümüdür. 28. Arkadaşların evlenmiştir. 29. Efkâr basar, bazen. 30. Günlerden çarşambadır. 31. Kar yağar, beyaz çağrışım yapar. 32. Akşam yemeğini yakmışsındır. 33. Arkadaşların arar, çağırır. 34. Terk edilmişsindir. 35. Sevdiğin birinin ölüm yıl dönümüdür. 36. Diş ağrısı tutmuştur. 37. Çarşıda gezerken birden gözüne balıklar ilişiverir. 38. Nostaljik hissetmektesindir. 39. Aileye bir bebek katılmıştır. 40. Günlerden perşembedir. 41. Sevdiğin kız sana abi demiştir. 42. Kovulmuşsundur. 43. Kamyonlar rakı taşır, sen hep onu düşünürsün. 44. Rakısız memleketten dönmüşsündür. 45. Evde dünden kalan zeytinyağlılar vardır. 46. Tuttuğun takım süper goller atmıştır. 47. İlham perilerini çağırmanın zamanı gelmiştir. 48. Karpuz kabuğu denize düşmüştür. 49. Patronundan papara yemişsindir. 50. Günlerden cumadır. 51. Liseden arkadaşlarla toplanacaksınızdır. 52. Evde elektrikler kesilmiştir. Rakı soğuk içilir. 53. İş yetiştirmen gerekiyordur. 54. Boğaz'a bakmaktasındır. 55. BüyükKeyif.com'a girmişsindir. 56. Dünyanın çivisi çıkmıştır. 57. Proje yetişmiyordur. 58. Henüz denemediğin bir sürü rakı vardır. 59. Yeni yıl gelmiştir. 60. Günlerden cumartesidir. 61. Piyangodan para çıkmıştır. 62. Dünya Rakı Haftası'dır. 63. Maaşlar yatmıştır. 64. Ağaçlar çiçeğe durmuştur. 65. Tuttuğun takım ligden elenmiştir. 66. Rüyana Dario Moreno girmiştir. 67. Muhsin Bey'i izlemişsindir. 68. Gökte dolunay vardır. 69. Felekten bir gece çalmak ister gönül. 70. Günlerden pazardır. 71. Biri sana ehlikeyif hediye etmiştir. 72. Neyzen okumaktasındır. 73. Barbunya pilaki yapmışsındır. 74. Çayıra çimene gidiliyordur. 75. Mısır'daki akrabalarından miras kalmıştır. 76. Dolapta öylece sana bakan bir şişe vardır. 77. İnceden bir yağmur yağmaktadır. 78. Ege'desindir. 79. Selvi Boylum Al Yazmalım'ı izlemektesindir. 80. Az zamanda çok işler başarmak istemektesindir. 81. Damar şarkılar çalıyordur. 82. Akdeniz'desindir, başın döner. 83. Mesleğin barmenliktir. 84. Baldan tatlı bir muhabbet edesin vardır. 85. Birileri canını sıkmıştır. Rahatlaman lazımdır. 86. Bahar gelmiş, erik çıkmıştır. 87. Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlara karışmak istiyorsundur. 88. Varoluşsal problemler yaşamaktasındır. 89. Feleğin tekerine çomak sokasın vardır. 90. Sabahtan beri “Yine mi Çiçek” şarkısını mırıldanıyorsundur. 91. Her şey yolundadır. 92. Doktor “her akşam bir tek at” der. 93. Rakım 1500'dür. 94. Ağız tadı nedir bilmektesindir. 95. Şaire özenmiş, şişede balık olmak istersin. 96. Ege kıyılarındasındır, çarpar. 97. Daha önce denemediğin bir meze vardır. 98. Arkadaşların arar, çağırır. 99. Yeni kadehler almışsındır. 100. Rakı içmek için bir bahaneye ihtiyacın yoktur.

2 Temmuz 2011 Cumartesi

zafer direnenlerin olur

Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları
taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır.
Aslında
aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali
ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla
kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken
bile şefkatle okşayabilmektir.
Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir.
Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını
öldürüyor diyebiliriz.
Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk
verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde
olduğunun işaretidir ve huzur verir.
Ütülediğin gömleğin ona ne kadar
çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini
hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip
olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan
vazgeçersin.
Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu
keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek,
dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, o
kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği
düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir
edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir
evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır.
Bu hayallerle yola
çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete
sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp
"s....m böyle kuaförü" diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey
çatırdamaya başlayacaktır. Evlilik; sadece aşk değildir.
Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik,
ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık
ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta
tutamaz.
Âşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde
konyak içip geyik yapamayabilirsiniz. Hala canınız sıkıldığında onu
değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.
Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter,
ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur.
O aradaki sinir
evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül
edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan
olduğuna inanacaklardır.
Zafer, direnenlerin olur. 
(alıntıdır.)

her daim sinema


 # Bizim neslimiz Büyük Depresyon`u ya da Büyük Savaş`ı yaşamadı. Bizim savaşımız ruhsal bir savaş. Bizim depresyonumuz kendi hayatlarımız...
Tyler Durden "Fight Club - Dövüs Klubü"


# Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema
tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak
büyüdük, ama olmayacağız. Şimdi bunu anlamaya
başlıyoruz...
Tyler Durden "Fight Club - Dövüş Kulübü"
   
# Tüm umudunuzu kaybetmek özgürlüktür...
Anlatıcı "Fight Club - Dövüs Klubü"
bu filmden asla sıkılmam heralde(:

sensiz bir şehrin orta yerinde

şehre herkes yakışıyor şimdi...
işportacı delikanlılar,
tuzu kuru tüccarlar,ögrenciler,dilenciler 
ve yalancılar...
şehre bir ben yakışmıyorum.
çünkü,sensiz bir şehrin topragında 
ayak izim öksüz duruyor.
sensiz,penceremde gün ışıgı mahzun.
sanma ki yolcular 
sadece bavullarını alarak giderler bir şehirden.
giderken; 
bana verdiğin güvercin ürkekliğini götürdüm,
yagmur ferahlıgını,kardelen cesaretini...