12 Ekim 2011 Çarşamba

bu yazı büyük işkenceler altında yazılmıştır....


"bu yazımı bir daha günün bu saatinde asla dolmuşa binmeyeceğim söz vermeleri eşliğinde yazdım..pişmandım..."

otobüsteyim arka koltukta bir yanımda bir teyze bir yanımda bir abla kucaklarında birer çocuk ohanness arabada hep kadınlar ve hep çocuklar ilk dakika binmesem mi acaba diye düşündüm keşke binmeseydim ya...yok yok ben arandım...
teyze beni ortada biraz daha sıkıştırıp ayy kızım kusura bakma torunum diyor..torunuymuş benim küçük oğlanın ortancası tekrar bir ohanness millet patır patır doğuruyor...
birinin burnu akıyor biri su istiyor biri bir şey çekiştiriyor ağlayan ağlayana zaten.....öğle saatlerinde otobüs tam bir işkence..o ona yediğinden uzatıyor iremsu nun annesi teşekkür et kızım diye ısrarlar ediyor...kerim sürekli burnu akıyor ve beni yitiyor...patlayacağım arka koltukta ortalarda...
birden bir aydınlanma yaşıyorum çok değil bir hafta önce rüyamda bir kızım vardı ve uyanır uyanmaz bir anlık ama sadece bir anlık keşke o bebek gerçek olsaydı demiştim...ki beni bilen bilir ben bebekleri sevmem hamile kadınlardan korkarım bebeklerin gülümsemesi beni ürpertir...neyse.
ahanda biri uyudu yerim yine daraldı ya benim...
neyse demek ki yüce rabbim öyle ota boka bir şeyler dileme bak olacağı budur diye bana bir şeyler yaşatmak istemiş..
ahh yok yok ben şu an elimdeki bir kilo mandalinim ve bir ekmeğim ile mutlu mesut çantamdan evimin anahtarını arıyorum ve buluyorum...ve şuan bunları yazdığım kırmızı kalemim ajandam ile mutluyum...az kaldı evime...gideceğim ve çocukların gürültüsünün olmadığı bir yerde onları düşünerek bu yazıyı bloguma yazacağım arada mandalina yerim ya da hayır önce bir soğuk duş almalıyım bu ortamla tüm bağım kesilsin (: ...

"bunları karalamışım ya düşünüyorum şimdi yarın bir gün bir çocuğum olsa ne olur acaba?tabii önce evlenmek gerek aman gün almiyim 30 dan bir tane bulurum (:  "

Hiç yorum yok: