9 Eylül 2011 Cuma

ağlıyordu ve benim dua etmekten başka çarem yoktu...

(içimden geçenler)
telefonu elime almamın nedeni içimdeki sıkıntıydı..ortamdaki sohbetten tat almıyor konuşmalarım sanki boğazımda kalıyordu..telefonu aldım ve bu sıkıntımı dağıtacak kişiyi aradım onun sesi beni kendime getirirdi..

onun sesi beni kendime getirdi..sessiz bir çığlığa düşmüş gibiydi sesi..sadece ağlıyor ve benimle konuşamıyordu..kötü bir şey olmuştu ama anlatamıyordu..babam dedi sadece baba demesi şok geçirmeme yetmişti...

babası dünya tatlısı babası kalp krizi geçirmişti ve benim sevdiceğim onun yanında hastanedeydi benimle konuşmadı vakti yoktu..anlatamadı sadece ağladı...

tatil dönüşü hemen iş başı yapmıştım ve hafta başından beri hem yorgundum hemde uykusuz...boyumdan büyük paftaların dağ gibi dizilmiş raporların arasında ezilip büzüldüm....yapacak çok işim vardı...ama yapamazdım..

gece on iki periyotunu çoktan geçmiş in cin top bile oynamaktan vazgeçmiş...yollarda ben sevdiceğime giderken...

karanlıktan korktuğumu söylemiş miydim? tek başına gece yolculuk yapmaktan?uykusuz ve yorgun yola çıkmaktan? ağlarken araba kullanmaktan? ve ben birisini çok özlemekten ve çok sevmekten korktuğu mu söylemiş miydim size?

güneş doğarken yanındaydım ben yoldayken babası ameliyattan sonra bir kez daha kriz geçirmişti...sevdiceğim perişandı...beni görünce şaşıramadı sadece ağladı ve benim ona sarılıp dua etmekten başka çarem yoktu...

Hiç yorum yok: