yanından ayrılmayı sevmiyorum çünkü üşüyorum çünkü hissizleşiyorum çünkü bir sancı oluyor içime bir sızı bir ağırlık..yeminle..
beni hiç üzmüyor..kırmıyor..tartışmıyor bile..hoşuna gitmeyen şeyler için bile sakince konuşuyor hoşuma gitmez ise diretmiyor..
mısır patlatıyor şu an bana..film izlerken seviyorum diye..bir de fıstık var tuzlu ben seviyorum diye..mısır yerken soda içerim ben onuda hazırlamış buradan görüyorum...bardağın dibinde yuvarlak kesilmiş ince bir parça limon üzerine sade soda ve küçük bir parça buz..ben hep böyle içerim yaz kış..
yalnız olmadığımı düşünerek mutlu olurum eminim böyle bir sürü çift vardır...biz özeliz muhabbetine hiç girmiyorum bizim kadar seven sevilen illa ki vardır..benim sevgim bencil ve kıskanç değil sanırım biraz özgür sevimli sevecen bir şey sanırım..sanırım diyorum çünkü şu an düşüncesizlikten sadece sevgi ile dolmuş bu kalpten biraz korkuyorum..
ama şunu biliyorum;
ben mükemmel değilim belki o da mükemmel değil ama beraberken dünya mükemmel ve biz birbirimize iyi geliyoruz(:
bir başka olurum senin yanında olunca..sana dokununca..seni sevince...
sıcak çaya fazla tutulup bardağın içine düşen bisküvi gibiyim bazen... zamanla hep sorunum var.
28 Eylül 2011 Çarşamba
27 Eylül 2011 Salı
Tout ira bien - Sana süperkahraman olmadığımı düşündüren nedir?
(içimden geçenler )
bugün o kadar çok şey yaptım ki hasta halimle..hediye bakmalar hiç bir şey beğenmemeler her şeye bir kulp bulmalar kendini ve etrafındakileri çileden çıkarmalar (zor beğeniyorum ne yapayım)...ev temizlemeler off neler neler...yemek yapmalar bir sürü en beğendiklerimizden en hamarat gerektirenlerden en süper ve en şekerlilerden..hasta halimle..her şey daha güzel olacak diye..
ne için kim için? (bu soruları kendime sormaya bayılıyorum)
romantizmin tüm klişelerini yıkın çünkü aşk kalıplara sığamayacak kadar deli dolu asi...çünkü aşk benim senin için bambaşka onlar için bambaşka..hep hayal edilen şeyler o kadar romantik değiller..
bir anda tüm enerjim bitti yığıldım kaldım diye yazıyorum bunları..tüm enerjim sömürüldü sanki..bu telaş bu hazırlıklar belki ya hayal ya da hiç bir şey içindir olamaz mı?
heyecan süpriz şaşkınlık acaba bunlar için mi yorulduk durulduk..bunlar mı gitti sebepsiz yere hayatımızdan..bunlar mı yenik düştü zamana ve bize kaldı sadece kırıntılar..bu kırıntılar mı bizi yetiştirecek günümüze öbür günümüze..
yorgunluktan veya hastalıktan ne dediğim bilmez halde olabilirim...ama içimden geçen tek şey aşk romantizm kokacak diye bir şey yok..
ben onu seviyorum o beni seviyor...
bu kadar net!!!
jepon pulude novel yani daha yeni öğreniyorum (edit: fransızcayla haşır neşirim bu aralar)
doğuştan anti depresan bir bünyem olsa hiç uğraşmam bu tip şeylerle..bu tip şeyler ...sakinleştirici çaylar ilaçlar..sinirimi kontrol altında tutamayan ben son zamanlarda kendime zarar vermeye başladım..
herkeste de aynı laf...sinirini başka alanlara yoğunlaştır..eee başka alana yoğunlaştırınca bu sefer başka alana sinirleniyorum o başka alanın suçu ne?o başka başka alanalar sonra alınmasınlar benden..
migrenim iyice abarttı bu aralar..üzerine düştükçe 15 yaşında liseli genç kız gibi naza çekiyor kendini hayır bu kadar yoğun bir ağrı yaşatacaksın bana 7 gün 24 saat öldür...öldür anasını satim sende kurtul bende..sonra bu kız neden bu kadar sinirli ..olmuyor geçmiyor baş ağrım..
kendime de hiç dikkat etmiyorum ya hep hasta oluyorum bu aralar..aşırı mutluluktan mı acaba?ben şimdi yazdım bu cümleyi demezler mi adama o kadar mutlusun da neden sinirlisin?sinirliyim çünkü her şey gibi bununda sonu gelecek biliyorum..sanırım ben artık yoruluyorum..
26 Eylül 2011 Pazartesi
hayatımın dönüm noktasıdır bu olay diyebileceğim bir olay yaşamadığım için kendimi hep genç hissedebilirim gibi geliyor...
canım sıkkınken aklıma gelmen senin de canını sıkıyor mu tutarsız? sanki sen hep buradasın elimin altında ama ben sadece mutsuz ve üzgünken seni hatırlıyorum bu kötü bir şey mi tutarsız? ama belki ben mutluyum diye benim adıma sevinir ve bunları belki hoş görürsün olmaz mı tutarsız?
en çok keder paylaşılır derler bence bunu söyleyenler pek doğru demezler ben mutluluğumu paylaşmayı daha çok severim..belki de bunun altında kendi sıkıntım ile kimseyi üzmemek isteğim yatmaktadır olamaz mı?olabilir..( bu geyiği de yaptım ya tutarsız yüzüme tükürsen hak yani )
bu yazıyı şu an çok büyük zorluklarla yazıyorum çünkü yanımda tsm şarkılarını arabesk tarzı yorumlayan şirin mi şirin sevilesi biri var ama bak ben burada onun için seni bırakmıyorum...en azından şimdilik..
konumuza dönelim..
yalnızlığı seviyorum tutarsız bu sevgimin altında kimseye kendimi anlatma durumları olmadan yaşama isteği var...
sevincim de hüznüm de benim olsun ne kimseyi daraltayım ne kimseyi yücelteyim ne gerek var..
benim atalarım benim gibi düşünseydi sanırım toplumsal yaşama geçmez hepimiz telef olurduk tutarsız..acaba ilk kimin aklına gelmiş "komşu komşunun külüne muhtaçtır" hadi beraber yaşayalım..hayır bulun onu söyleyin bana..onun kafasında yaşamak istiyorum..
benim atalarım büyük ihtimal büyük etçillerden birine yem olmuştur.çünkü o kendini tek başıma yaşarım ben sözleriyle avutmuş ve bir anda büyük sivri dişlerin arasında hık demiş gitmiştir..
ben nereye gidiyorum tutarsız?ben nasıl bu zamana kadar gelmişim?ben ne zaman yenileceğim?soru sorma tutarsız cevap ver bana ben neden böyleyim bunu de bir bana..
aklımda deli sorular oramı buramı tırmalar...
neyse yalnızlığı bir kenara bırakayım sonuçta İzlenesi filmler, gidilesi görülesi yerler, sevilesi adamlar,sevilesi kadınlar, keşfedilesi tatlar, edilesi sohbetler var..ömür geçirilesi bir yar var...ömür paydası var..bunun yanı sıra sikilesi beyinler, sıçılası ağızlar var. Hayat yine orospu olabilir ama yalnızlık paylaşılmaz ya da paylaşılır...
nefes alayım yeter(:
en çok keder paylaşılır derler bence bunu söyleyenler pek doğru demezler ben mutluluğumu paylaşmayı daha çok severim..belki de bunun altında kendi sıkıntım ile kimseyi üzmemek isteğim yatmaktadır olamaz mı?olabilir..( bu geyiği de yaptım ya tutarsız yüzüme tükürsen hak yani )
bu yazıyı şu an çok büyük zorluklarla yazıyorum çünkü yanımda tsm şarkılarını arabesk tarzı yorumlayan şirin mi şirin sevilesi biri var ama bak ben burada onun için seni bırakmıyorum...en azından şimdilik..
konumuza dönelim..
yalnızlığı seviyorum tutarsız bu sevgimin altında kimseye kendimi anlatma durumları olmadan yaşama isteği var...
sevincim de hüznüm de benim olsun ne kimseyi daraltayım ne kimseyi yücelteyim ne gerek var..
benim atalarım benim gibi düşünseydi sanırım toplumsal yaşama geçmez hepimiz telef olurduk tutarsız..acaba ilk kimin aklına gelmiş "komşu komşunun külüne muhtaçtır" hadi beraber yaşayalım..hayır bulun onu söyleyin bana..onun kafasında yaşamak istiyorum..
benim atalarım büyük ihtimal büyük etçillerden birine yem olmuştur.çünkü o kendini tek başıma yaşarım ben sözleriyle avutmuş ve bir anda büyük sivri dişlerin arasında hık demiş gitmiştir..
ben nereye gidiyorum tutarsız?ben nasıl bu zamana kadar gelmişim?ben ne zaman yenileceğim?soru sorma tutarsız cevap ver bana ben neden böyleyim bunu de bir bana..
aklımda deli sorular oramı buramı tırmalar...
neyse yalnızlığı bir kenara bırakayım sonuçta İzlenesi filmler, gidilesi görülesi yerler, sevilesi adamlar,sevilesi kadınlar, keşfedilesi tatlar, edilesi sohbetler var..ömür geçirilesi bir yar var...ömür paydası var..bunun yanı sıra sikilesi beyinler, sıçılası ağızlar var. Hayat yine orospu olabilir ama yalnızlık paylaşılmaz ya da paylaşılır...
nefes alayım yeter(:
14 Eylül 2011 Çarşamba
şanıma yakışır özelliklerim var benim bide sesim kötü demiş miydim?
sadece mutlu olmak istiyorum ....iki dakika sonrasını düşünmeden yaşamak ya da yarın ne olacak acaba diye ruhuma eziyet çektirmeden..ben şimdi bunu yapıyorum ama bunlar benim başıma dert açmasın demeyecek kadar özgür ve bunları söylüyorum ama o beni bilir kırılmaz bana diyecek kadar rahat..
sadece mutlu olmak istiyorum ya ben böyle zamanlarda herkes daha da bir gelir üstüme..herkesi her şeyi düşünmek ve buna göre davranmak hareket etmek..sabır ister...
ben sabırlı değilim ki hem ben acele cinin patavatsızın ve hatta fütursuz un TUTARSIZIN tekiyim..böyle olmama rağmen neden etrafımda bu kadar insan benden sabır bekler olgunluk bekler hoş görü ister..
bazen sezen aksu gibi cesur olmak istiyorum alıp başımı gitmek için efeler gibi....
sadece mutlu olmak istiyorum ya ben böyle zamanlarda herkes daha da bir gelir üstüme..herkesi her şeyi düşünmek ve buna göre davranmak hareket etmek..sabır ister...
ben sabırlı değilim ki hem ben acele cinin patavatsızın ve hatta fütursuz un TUTARSIZIN tekiyim..böyle olmama rağmen neden etrafımda bu kadar insan benden sabır bekler olgunluk bekler hoş görü ister..
bazen sezen aksu gibi cesur olmak istiyorum alıp başımı gitmek için efeler gibi....
11 Eylül 2011 Pazar
belki anneannemin fesleğen kokusundan uzaktım ama arabalara taş attığımda hiç yakalanmadım
bir kaç gündür odamda deyim yerindeyse her yer her yerde..eşyalarım kıyafetlerim ve kitaplarım...dağınık karman çorman bir oda...
sürekli onları toplamam ve hazırlık yapmamı öğütleyen bir anne..bavulumu hazırlamalı ve onun yanında öylece oturmalıyım..
evet yaz bitiyor ve bir süreç daha başlıyor...benim bu sene ki sürecim diğerlerinden daha yorucu ve üzücü olduğu için yazın alıştığım keyfi ve rahatlığı asla bırakmak istemiyorum..
bir de kendime bile zar zor itiraf etsem de sanırım ben ailemi çok özlemişim..ilk kez bu yaz evimde ve ailemin yanında bu kadar fazla kaldığımdan ne onları ne de evimi odamı bırakacak gücü bulamıyorum kendimde..sanırım çok erken özgürleşen bünyelerin bir vakit sonra kapıldıkları hisse kapılıyorum..yalnızlık...
bazen düşünüyorum evim nerede aslında ben nereye aitim diye...bir çok farklı cevap bir çok farklı anı...gurbet çocukluğu zor zanaat üstadım...biri nerelisin diye sorduğun da direk bir yer adı vermek ve hep oralı olduğunu anlatıp dem vurmak isterdim sanırım bende onun nasıl bir his olduğunu bilmek.."biz erken parçalanmış ailelerin erken büyümek zorunda bırakılan çocuklarıydık"
çok karamsar oldu aslında bir çok açıdan taze süper ve kıymetli başlangıçlarımız bitişlerimiz oldu özlemin nasıl bir şey olduğunu ve insan değerini çok erken yaşlarda çözdük biz büyüdük ve biz dünyayı kirletmedik..
neyse ben bu düşünce balonlarını hemen patlatıp işime dönmeliyim sanırım..daha yıkanacak ütülenecek kıyafetler dizilecek kitaplar hazırlanacak bir bavul var hatta belli olmaz belki iki (:
sürekli onları toplamam ve hazırlık yapmamı öğütleyen bir anne..bavulumu hazırlamalı ve onun yanında öylece oturmalıyım..
evet yaz bitiyor ve bir süreç daha başlıyor...benim bu sene ki sürecim diğerlerinden daha yorucu ve üzücü olduğu için yazın alıştığım keyfi ve rahatlığı asla bırakmak istemiyorum..
bir de kendime bile zar zor itiraf etsem de sanırım ben ailemi çok özlemişim..ilk kez bu yaz evimde ve ailemin yanında bu kadar fazla kaldığımdan ne onları ne de evimi odamı bırakacak gücü bulamıyorum kendimde..sanırım çok erken özgürleşen bünyelerin bir vakit sonra kapıldıkları hisse kapılıyorum..yalnızlık...
bazen düşünüyorum evim nerede aslında ben nereye aitim diye...bir çok farklı cevap bir çok farklı anı...gurbet çocukluğu zor zanaat üstadım...biri nerelisin diye sorduğun da direk bir yer adı vermek ve hep oralı olduğunu anlatıp dem vurmak isterdim sanırım bende onun nasıl bir his olduğunu bilmek.."biz erken parçalanmış ailelerin erken büyümek zorunda bırakılan çocuklarıydık"
çok karamsar oldu aslında bir çok açıdan taze süper ve kıymetli başlangıçlarımız bitişlerimiz oldu özlemin nasıl bir şey olduğunu ve insan değerini çok erken yaşlarda çözdük biz büyüdük ve biz dünyayı kirletmedik..
neyse ben bu düşünce balonlarını hemen patlatıp işime dönmeliyim sanırım..daha yıkanacak ütülenecek kıyafetler dizilecek kitaplar hazırlanacak bir bavul var hatta belli olmaz belki iki (:
9 Eylül 2011 Cuma
ağlıyordu ve benim dua etmekten başka çarem yoktu...
(içimden geçenler)
telefonu elime almamın nedeni içimdeki sıkıntıydı..ortamdaki sohbetten tat almıyor konuşmalarım sanki boğazımda kalıyordu..telefonu aldım ve bu sıkıntımı dağıtacak kişiyi aradım onun sesi beni kendime getirirdi..onun sesi beni kendime getirdi..sessiz bir çığlığa düşmüş gibiydi sesi..sadece ağlıyor ve benimle konuşamıyordu..kötü bir şey olmuştu ama anlatamıyordu..babam dedi sadece baba demesi şok geçirmeme yetmişti...
babası dünya tatlısı babası kalp krizi geçirmişti ve benim sevdiceğim onun yanında hastanedeydi benimle konuşmadı vakti yoktu..anlatamadı sadece ağladı...
tatil dönüşü hemen iş başı yapmıştım ve hafta başından beri hem yorgundum hemde uykusuz...boyumdan büyük paftaların dağ gibi dizilmiş raporların arasında ezilip büzüldüm....yapacak çok işim vardı...ama yapamazdım..
gece on iki periyotunu çoktan geçmiş in cin top bile oynamaktan vazgeçmiş...yollarda ben sevdiceğime giderken...
karanlıktan korktuğumu söylemiş miydim? tek başına gece yolculuk yapmaktan?uykusuz ve yorgun yola çıkmaktan? ağlarken araba kullanmaktan? ve ben birisini çok özlemekten ve çok sevmekten korktuğu mu söylemiş miydim size?
güneş doğarken yanındaydım ben yoldayken babası ameliyattan sonra bir kez daha kriz geçirmişti...sevdiceğim perişandı...beni görünce şaşıramadı sadece ağladı ve benim ona sarılıp dua etmekten başka çarem yoktu...
8 Eylül 2011 Perşembe
araf?
piç gibi bir gece yaşıyorum..sanki babası belli anası bırakıp kaçmış gibi...ne tam piç ne tam öksüz.. darmadağın bir gece..küfür edilesi ama ağız dolusu hıncın çıkaramadığı bir gece..
unutmak istediğim anı unutmak istediğim anlattıkça unutamadığım ve unutmadıkça üzüldüğüm kahrolduğum bir gece..
sevdiğim erkeğin gözyaşları..ıslattı gecemi..ağladım..
elimden bir şey gelmedi ve ben onunla beraber sadece ağladım..
unutmak istediğim anı unutmak istediğim anlattıkça unutamadığım ve unutmadıkça üzüldüğüm kahrolduğum bir gece..
sevdiğim erkeğin gözyaşları..ıslattı gecemi..ağladım..
elimden bir şey gelmedi ve ben onunla beraber sadece ağladım..
7 Eylül 2011 Çarşamba
VİNTAJ: PTT'den Bağımsız
VİNTAJ: PTT'den Bağımsız: Aynı resimde ki şahsı muhterem gibidir bu kız.. Yüzünde gülümsemesi ve neşesi. Çıtı pıtı hanım hanımcık ama o sadece görüntü içten içe sıra...
6 Eylül 2011 Salı
bana güveniyor musun?
alıngan bir insanım evet hemde haddinden fazla..hemde ne biçim..hemde ay düşman başına.
alınıyorum ya karşı tarafımdakine değil benim kastım kendime üzerim kendimi atarım içime deyim yerindeyse ağzımı bıçak açmaz o derece...hüzünlerimi katarım içime kat be kat artar boğulurum suskunca boğulurum..
çok çabuk güvenirim insanlara çok umurumda olurlar hemen..en çok ta bu yüzden kaybettim zaten ben..hep yanlış yollar yanlış insanlar...
bir şey canımı sıkarsa pat diye söyleyemem bir de ben..içime atarım be ne hallere düşerim zehir ederim kendime anlarımı kısacık nefes alışverişlerimi ömrümü törpülerim...
insanlara onlara deger verdiğimi hemen belli ederim hemen götleri kalkar bu yüzden..böyle bir havalar bir havalar sormayın..
hayır yanlış anlamayın aciz bir insan ne bileyim arkadaş bağımlısı değilim ben en çok yalnızlığı sevenlerdenim..ben tek başıma bir ordu insana bedelim falan filan yani afili sözler yani.
hep kazıkta yemedim yani iyi dostlarım güzel arkadaşlarım çok bağlı olduğum bir sevgilim vardır mesela...mutluda sayılırım az çok..hatta ne azı çoğu bildiğin mutluyum bas baya...nefes alıp vermek gibi bir lüksüm var yaşıyorum etrafımda güzel insanlar var..
"ama gel gör ki beterim bugün sesime ses deyse çığlık oluyor"
bir gün biri çıkıyor bana güveniyor musun diyor? evet diyorum..sonra beni mutsuz edecek şeyler yapıyor..ve bunları bana hiç bir şey olmayacak her şeye kaldığımız yerden devam edebilecekmişiz gibi anlatıyor peki diyorum içime atıyorum anlamıyor o kafasına koymuş bir şey ona devam ediyor...
yanlış anlamayın sevgilimle çok mutluyum arkadaşlarım dostlarım hep birlik biz çok mutluyuz..ama bazen bazı anlar gelir...neyse benim tekrar ağzımı bıçak açmasın ben tekrar döneyim kendime..
söyledim mi bilmiyorum ama ben yalnızken mutluyum..
5 Eylül 2011 Pazartesi
ben kız olsam ilk kendime verirdim dedin ve ben sence senin hakkında ne düşündüm o.O
senin gibi erkekler edebiyat yaptıklarını sanıyorlar aşk özlem gibi kutsal şeylerden bahsediyorlar sonrada bu cümle kız olsa ilk kendine verirmiş..
kusura bakma sadece abazalığın edebiyatını yapıyorsun ve sen gerçekten bazı hemcinslerin için utanç kaynağısın...senin modelinde bir çok erkek olması da daha ne kadar aşağılanacağınız konusunda fikir ayrılığına düşürüyor beni..düşündürüyor da.
sen her kadının cinsellik için dünyaya geldiğini düşünüyor ve yanılıyorsun.beynin yer değiştirmiş bacak arana kaymış bunun farkına varamıyorsun.
4 Eylül 2011 Pazar
ayrılık çok mu zor şey?
(empati)
büyük bir kavga bir türlü anlaşamayan bir çift sorun küçük ama her küçük sorun daha önce bahsi açılmamış gizlenmiş sorunları da beraberinde getirir bu hep böle olur.bir kavga bir çift anlaşamayan iki insan
bağırışlar sonucu sinirine yenik düşüp telefonu karşısındakinin suratına kapatan bir kadın
hem suçlu hem güçlü
gurur yapan bir erkek.suçsuz ve sakin.
yanlış yaptığını geç fark eden bir kadın.hem hatalı ham mutsuz.
gurur yapan bir erkek hem aşık hem mutsuz.
aradan geçen 24 saat
bir kadın mutsuz ve sarhoş.yanlışlıklar hayatına duvar örmüş.bir kadın mutsuz ve sarhoş ve bitmiş ve tükenmiş.
bir insan karşısındakini kırdığını bile bile aynı hatayı kaç defa tekrarlar.bir insan diğer yarım dediği beni tamamlayan dediği insanı neden üzer neden kırar?
hatalı bir kadın sarhoş.derdine çözümü yanlış yerlerde mi aramış oluyormuş?
ağlamalar sızlamalar ve boşalan içki kadehleri...
sabah yeni bir gün yeni bir şans.kadının düşündüğü tek şey affedilecek olduğu hemde kaçıncı kez de olsa..umutlu biraz ama var bir sıkıntı
eğlenmeye çalışan bir kadın , eğlendirmeye çalışan kuzen abi kardeş bir arkadaş bir sırdaş bir dost...sıkıntı geçmiyor kadın bekliyor heyecanlanıyor bu çözümsüzlük kahrediyor ama yapmıyor bir şey..yapsa ne yapacak ki?
geçen saatler...
bir telefon
bir kadın bir erkek
kadın mutsuz yorgun ve yalnız
erkek mutsuz yorgun ve yalnız
kadın suskun ve suçlu
erkek suskun ve haklı
artık alttan almaların altında ezilen bir erkek, tüm yanlışları affetmiş tüm krizleri bastırmış bazı hataları görmezden gelmiş.
kadın şımarık ve bencil bir insan olmuş, hatalı hep, hep yalnız hep hep bir şeyleri yapamamış ...eksik
mutsuz erkek
mutsuz kadın
çıkış yolu bulamayan erkek
hatalı kadın
yorgun erkek
sarhoş
kadın o hatayı yaparken hayatının erkeğini kaybedeceğini bilse yapar mıydı?erkek son bir kez affetse o kadın o hatayı tekrarlar mıydı?
büyük bir suskunluk çıt çıkmak bir derinlik soluksuz bir bekleyiş...
suskunluğu bozan kadın...aceleci heyecanlı sıkıntılı ve acılı...
-özür dilemek için çok mi?
-özür dileyecek bir şey yok.
-beni affettin mi?
-ben artık yoruldum.
-tamam bir daha olmayacak söz
-bir daha olacağı bir durum olmayacak.
-yani sen
-üzgünüm
-bende
kapanan bir telefon.bir ömrün üzerine çekilen bir çizgi.kaybolan bir geçmiş.hayalde kalan bir gelecek.sessizlik ve sensizlik
bir yudum rakı...
rakı mezesiz olur ama efkarsız olmaz..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)