bugün fark ettim ki birisi masa deyince benim aklıma sadece rakı masası geliyor..devamında da okey masası..
bu belki benim romantik bir insan değilde keyifli bir insan olduğumu gösterir.
yanlış anlama diye bir potansiyel yok bende..ben benimle konuşan herkesin her lafının en kötü anlamını düşünürüm önce..belki söylemiştir diye çünkü bu ilk baştan zırhımı kaldırmam için zaman tanır bana...
ama ya sonrası..
evet sonradan ılıman bir akdeniz insanı olurum indiririm yelkenleri..zırh mı ? ne alaka insanlar duvar değil köprü inşa etmeli demiyorlar mıydı?
koşma tutarsız koşma çünkü sen koşamıyorsun
hep düşüyorsun neden buna inanmak istemiyorsun hem ne o öyle elleri nereye koyacağın belli değil. hadi diyelim koştun neden düşüşünü herkes görmeliymiş gibi konumunu belli ediyorsun ama sen zaten hep böyle değil miydin?düşmek senin için artık bir yaşam biçimi mi oldu?
neden herkese güvenmek zorundasın? kimse sana sen kadar yakın olamaz anla artık.etrafında bulunanlar hayır o kuru kalabalığın içinde özünde yanında bulunanlar sana yetmiyor mu tutarsız?
şu gıcık olduğum sevecenliğini bırak akdeniz sıcaklığını yık bir kenara.artık yolunu bul.yolunda sana eşlik edecek insanları tamamladın fazlasıyla. dahasına gerek yok.
rakı şişesinde balık olmak için rakın da var eşlik edecek adamında...keyif insanısın ya bu yazdıklarını da unutacaksın..
zırh mı?hayır ona bu sefer ihtiyacım yok.
1 yorum:
zırhını bırakıyorsan kılıçını almalısın yanına. :)
Yorum Gönder