18 Şubat 2012 Cumartesi

dengesizlik böyle bir şeymiş...

ne ne yaptığım belli ne ne söylediğim belli zamanlar yaşıyorum bu aralar...büyük bir ayrılık yaşamama rağmen hala sevgili durumundan sıyrılamıyorum..demek ki bir insan ne kadar alışırsa o kadar zor vazgeçer kalıbı doğruymuş anasını satim...
şimdi giriş paragrafına bakılıp yanlış değerlendirilmek istemem üzgün değilim...hatta enteresan bir şekilde keyifliyim..sanırım büyük hengameyi atlattım diye düşünmüyor değilim...ben ne zaman bu kadar soğuk ve duygusuz oldum bunu zaten anlamış değilim...

o değil de bugün bir kez daha anladım ki hayatımdaki her şeyin ritminin bozulması hayatımın uzun süre merkezinde ki adamı hayatımdan çıkarmış olmam..o kadar çok hayat kelimesini kullanmama rağmen hiçte devrik bir cümle olmadı değil mi?

hayatımın merkezi boş kalınca dengesiz olmam normal...peki diyeceksiniz ki neden merkezi boş bıraktın o zaman dengesizleşeceğini bile bile....ben sadece dikkate alınmak istemiştim uzun uzun uzun zamandır ve her insanın bir dayanma sınırı vardır...ayy ne kadar öğretici laflar yazıyorum böyle kendimi geçtim blogtan tiksineceğim...

1 yorum:

Profösör dedi ki...

Hayatımızın merkezi kendimiziz. Kendimiz dışındaki herhangi bir şeyi merkez haline getirirsek bağımlılık hastalığına yakalanırız. Esas olan bağımlılık değil de bağlılıktır. Sadakat sana sunulan değerlere karşı nankörlük etmemendir.